Basın Açıklaması
Son günlerde Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğünü, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürlüğünü ve şahsımı hedef alan; gerçeği ve doğruları hiçbir şekilde yansıtmayan haberler karşısında, açıklama yapma zorunluluğum doğmuştur. Konunu aslı ve özeti şudur:
Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde, kurucusu olduğum Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün hem Profesör Öğretim Üyesi hem de Bölüm Başkanı olarak görev yapmaktayım. Yaklaşık üç yıldır (2020), üniversitemizin Yabancı Diller Yüksekokulu’nda müdür olarak çalışmaktayım.
Akademik teamüllere, işleyişe ve değerlere bağlı olarak bilimsel faaliyetlerimi sürdürmekte; şeffaf, hesap verebilir ve ilkeli yönetim anlayışı ile hareket etmekteyim. Birkaç gündür basına ve sosyal medyaya yansıyan; gerçeklerle ilgisi olmayın haber ve içerikler karşısında derin üzüntü duymaktayım. İlk elden şunları söylemek isterim ki; aslı astarı olmayan haberlerle ilgili olarak, benden ne görüş alınmış ne de fikrim sorulmuştur. Tarafsız ve objektif haberciliğin çiğnendiği bu süreçte, şahsımı ve üniversitemizi suçlayan iddia ve ifadeler, basın yayın kuruluşlarının otokontrolünden geçmeden kamuoyu ile paylaşılmıştır.
Öyle ki bazı haberlerde ‘İngilizce bilmeyen birisinin müdür olarak atanması’ söylemi, şahsımı kamuoyu önünde değersizleştirme gayretinin bir göstergesidir. Belirtmek isterim ki; dört dil biliyorum ve İngiliz dilinde onlarca makalem, dünyanın farklı ülkelerindeki prestijli dergilerde yayınlanmıştır. Bu konuda İngiliz dilini ön plana çıkarma çabası da yanlıştır çünkü okulumuzun adı Yabancı Diller Yüksekokuludur; İngiliz dili okulu değildir.
Yine basına yansıyan “Yüksekokul Müdürü Eğitimcileri Kovdu, Yerlerine Kardeşini İşe Aldı-İngiliz Gitti Kardeş Geldi!” başlığının da gerçeklerle ilgisi bulunmamaktadır. Bahsedilen E.S. isimli akademisyen, Rusça alanında öğretim görevlisi olarak 2017 yılından bu yana üniversitemizde görev yapmaktadır. Bu noktada, Yüksekokul Müdürü olmamdan üç yıl önce kendisi buradaki görevine zaten başlamıştır. Basit birkaç internet aramasından anlaşılacak bu gerçeklik, habere nedense aktarılmamış; E.S.’yi benim görevlendirdiğim şeklinde bir hayale dönüştürülmüştür. Kendisinin kronolojik açıdan konuyla ilgisi dahi bulunmamaktadır.
Benzer şekilde “Müdür İşten Kovdu” bilgisi de gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü Dokuz Eylül Üniversitesi gibi bir devlet kurumunda, yöneticilerin unvanı ne olursa olsun bir akademisyeni işinden kovması ya da bir kişiyi istediği şekilde işe alması hukuken mümkün değildir. Son derece sorumsuzca hazırlanan haberlerde, sanki şahsımın böyle bir hak ve yetkiye sahip olduğu ve bunu kullandığı gibi bir algı oluşturmak istenmektedir. Bunun olamayacağı, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’ndaki şekliyle sarih ve nettir. Bu gerçekliğin anlaşılmayacak tarafı da yoktur.
Kurumumuzda sözleşmeli olarak çalışan yabancı uyruklu Öğretim Görevlisi Nadine Freda Kemp’in sözleşme süresinin uzatılmamasının gerçek nedeninden haberlerde ya da sosyal medya platformlarında bahsedilmemiştir. Buradaki meselenin özünde, maaşlarını beğenmeyen ve İngiliz oldukları için başka hocalardan daha fazla maaş almayı hak ettiğini düşünen kişilerin olmasıdır.
Sayın Kemp ve üç İngiliz vatandaşı yabancı öğretim elemanı, maaşlarından memnun olmadıklarını Yüksekokul Müdürlüğüne bildirmiştir. Bugüne kadar Yüksekokulumuzda, mensuplarımızın haklı talep ve beklentilerinin karşılanmasına özel önem verilmiştir. Bu noktada ilgili talep üniversitemiz üst yönetimine arz edilmiş; Rektörlüğümüz de YÖK nezdinde girişimde bulunarak 2022 yılı için kurumumuzda çalışan 10 yabancı uyruklu öğretim elemanına, toplamda üç defa maaş artışı yapılmasını sağlamıştır. İlgili öğretim elemanları tarafından son derece memnuniyetle karşılanan bu düzenlemeye karşın; Sayın Kemp ve Öğretim Görevlisi Nigel Paul Asley’in de aralarında bulunduğu dört İngiliz öğretim elemanı, durumdan memnun olmadıklarını dile getirmişlerdir. Gerekçesini ise ‘İngiliz vatandaşı oldukları için daha fazla maaş almaları gerektiği’ şeklinde açıklamışlardır. Üstelik adı geçen kişiler, “Bu kadar maaşa, bu kadar iş” diyerek yükümlü oldukları dersleri vermekten ve diğer görevlerini yapmaktan kaçınmışlardır. Dolayısıyla üstü örtülü bu tehdit ve görevlerini yapmama karşısında, yukarıda adı geçen öğretim elemanları için disiplin soruşturması açılmış ve kınama cezası verilmiştir. Bu bağlamda, YÖK’ün öngördüğü maaşla çalışmayı kabul etmeyen, görev ve sorumluluklarını yapmak istemeyen Sayın Kemp’in görev süresinin uzatılması uygun görülmemiş; Sayın Asley ise kendi isteğiyle emekli olmuştur.
Hatırlatmak isterim ki Üniversitemiz, maaşını beğenmeyen öğretim elemanına maaş artışı yapma yetkisine sahip değildir. Hal böyleyken yabancı uyruklu öğretim elemanları, YÖK’ün belirlediği maaşla çalışmak durumundadır.
Bir sendika başkanının Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki ikili ilişkilerden yola çıkarak verdiği açıklamaları ise son derece manipülatif ve ciddiyetten uzaktır. Dolayısıyla iddiaların cevap verilir tarafı bulunmamaktadır. Türkiye’nin dış politikası ile habere yansıtılan konunun ne alakası olduğunu, kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Asılsız açıklamalar karşısında kanuni yollara başvuracağımı saygıyla ifade etmek isterim.
Prof. Dr. Gülmira Kuruoğlu
Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü
https://haber.deu.edu.tr/basin-aciklamasidir/